Sadece Doktor Faustus Bölümü Hakkında





Kültürün mekanda kurduğu toplumsal yapının etkinliği içinde büyülü bir yol bulmak isteyenler kibirlerinin kurbanı olurlar. Kendilik bilincini sağlayamayanlar, bir başkasının varlığına dönmeyenlerdir, adaletsizliği meşru görürler. Ağır bir boşluğun etkisi içinde aydınlık isterler ve yine kendilerini karanlık içinde bırakırlar. Hayır! Ne olacaksa olsun ve karanlığı da görebilmek aydınlığın deneyimini tatmayı gösterecek, bir şeyin varlığının zıttı bize yaratıcı olmamızı gösterecektir.

Faustus, Goethe ve Mann'dan önce burada, hristiyanlık öğretisine göre şekillenmiş klasik olarak şeytanın insanları ayartma durumunu gösterir. Alman halk efsanesinde, ortaçağ üniversitesinin teoloji-tıp-felsefe öğretisi içinde belirlli bir şekilde kendisini okultist-gnostik hayallere kaptırmıştır, buraya kadar alımlanan Faust'u klasik hristiyanlık öğretisine göre veya basitçe şeytan tarafından kandırılmış insan durumunda almayın. Faust'u kendisine bağlamaktan, kendisini çevreleyen toplumdan uzaklaşması ve şöhretli bir anda parlama, fark edilme arzusu ile öne çıkar. Başkasının varlığını ötekileştirdiğinde kendisinin karşısındaki tanımlarken Faust kendisiyle aynılaştıracaktır. Bunun anlamı şudur, olumlayıcı-solipsist özne, deneyimlenen bir başkasını ilk gördüğündeki gibi tanımladığı ölçüte uygun olarak onu her zaman aynı kalıpta değerlendirmeye çalışır, manipüle eder. Ve ona açıkça bir şekilde empati ve ahlak-saygı olmaksızın ilk gördüğündeki gibi olmadığını, onun zorunlu olarak yeniden ilk tanıdığı gibi olmasını ister, bu durumda patolojik hale gelen davranışları değişecektir. Şeytan ona güç verdi, ancak bu güç zaman-mekansal akış dahilinde ortaya çıkan bir maskeydi, geçici bir yüzden başkası değildi. Bilimsel epistemenin kazandırdığı teknik gücün gitgide artmasıyla, istemenin görüngüsünün şiddetlenmesi şeytanın ona sağladığı bir güç olmuştur, bilmek ve ahlak arasındaki ince çizgi ortadan kalkmıştır. Faustus karşısındakileri büyülü sahte bir ışıkla kandırırken, gücün verdiği kazanımla kendisini de kandırmıştır. Kesin olan şey kendisini manipüle eden patolojik birey, sadece kendisi olmayan bencillikle aynılaşır. Patolojik etkinliği yetmezmiş gibi patolojik birey, nesnellikten ve toplumsal yapının böyle olduğundan bahseder, kendine göre kurduğu ahlaki ölçütlerini uyması gereken olarak karşısındaki bireye yüklemek ister. Doktor Faustus, manipüle versiyonları ve metotları ile illüzyon eden gösterilen ve görüleni karıştırır, bu denli kibir bize yeniden Faustus'un pişmanlığına götürür, olması gerekenden daha fazlasını görüngü haline getirmesi sonucunda biçimine uygun olmayan içerikler yaratarak adaletsizliği anlar. Manipülasyona, illüzyona, kendine hükmetmeye çalışan, patolojik birey olmasını kabul etmeyen Faustus kibri yüzünden kendini öldürür; kendisinin biçimine, düşüncesine ve değişimine düşmanca kesilen narsistleşen insan olduğunu anlamıştır, yapacağı tek şey bireyselleşme ilkesini kendi elleriyle parçalaması olmuştur. Alman Halk hikayelerindeki Faustus ile Goethe'nin Faust'unun başlangıç evresi çok farklıdır, halk hikayesindeki verisyonda genç bir kişinin üniversite zamanında büyücülüğe bulaşılması görülürken Goethe'deki Faust yaşlı bir bilgiçtir.

Yorum Gönder

0 Yorumlar